Ayrıntılı Bilgi İçin0530 155 73 08

Hoşgeldiniz. Bugün

WHATS APP Bilgi hattı

0530 155 73 08

Lastik Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Ana Sayfa » Bilgi Bankası » Lastik Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Lastik Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Hiç kuşkusuz lastik ler araçların en önemli aksamlarıdır. Peki araç ve sürüş koşulları açısından en uygun lastiğin hangisi olduğunu biliyor musuz ya da aracınızın bu en önemli aksamı hakkında yeteri kadar bilgi sahibi misiniz?

lastik

“Dört Mevsim Lastikleri” Yaz Lastiği Sayılır Mı?

“Kış Lastiği” sembolünü taşımayan M+S “Dört Mevsim Lastikleri” nin kışın iyi bir kış lastiği, yazın da iyi bir yaz lastiği olamayacağı mutlaka bilinmelidir.

1-Kış lastiğinin yaz lastiğinden farkı nedir?

Yaz lastiklerinin malzemesi 7 °C ‘ın altındaki sıcaklıklarda sertleştiği için yola tutunması azalmaktadır.Kış lastiklerinin ise özel profillerinin yanısıra, üretildikleri Silica esaslı malzeme daha yumuşaktır ve 7 °C ‘ın altındaki soğuk hava şartlarında kuru asfalt, kar ve buzda tutunmayı artırmaktadır.

2-Lastiklere nitrojen gazı basılması sorun yaratır mı?

Hayır. Bilindiği gibi normal koşullarda lastiklerimize bastığımız hava atmosferdeki gazlardır. Atmosferde de yüzde 78 Azot, yüzde 21 Oksijen ve az miktarda da diğer gazlar bulunmaktadır. Yüzde 21 oranında bulunan Oksijen gazı, bir müddet sonra lastiğin içinde yoğunlaşır ve bu yoğunlaşma neticesinde lastiğin içinde yorulmalar olmaktadır. Nitrojen gazı (Azot) daha kuru bir gaz olduğu için, bu yorulmalar normal hava kullanılmasına oranla çok daha az olur ve lastiğin kullanım ömrü uzar. Ayrıca Nitrojen gazı daha az genleştiği için lastikte basınç değişimleri azalmaktadır. Bu sayede lastikler düzgün bir şekilde aşınmış olur.

3-Lastik ebadını değiştirirken nelere dikkat etmeliyiz?

Araçların lastik ebatları belirlenirken birçok inceleme yapılmaktadır. Otomobilinizin yere uyguladığı basınç, yerden yüksekliği gibi birçok faktör göz önüne alınır. Ebat değiştirirken sadece araçta daha güzel bir görünüm sağlamak için kendi istediğimiz ölçüleri uygulayamayız. Lastiğin toplam çapına en yakın değerde ebat seçmemiz gerekmektedir. Bunu firmaların belirlediği tablolara bakarak sağlayabiliriz. En basit şekliyle kendi belirlediğimiz bir ebatta lastik takmamız neticesinde ağırlık merkezinin yerden yüksekliğini değiştiririz. Bu da aracın yol tutuşunda ciddi problemler doğurabilir. Böyle bir işlem yapmak istediğimizde aracımızın kullanım kitapçığındaki ebatları uygulamamız veya bu işi profesyonelce yapan lastik firmalarında bulunan listelerden faydalanmamız gerekmektedir.

4-Neden patlayan lastiğe fitil atılmamalıdır?

Patlayan lastiği tamir ettirmek için lastikçiye gittiğimizde, onarım sırasında fitil kullanmak gibi bir yanlış uygulama yapılmaktadır. Halen bu uygulamayı yapan birçok lastikçi olmasına rağmen, günümüzde lastik üreticileri patlayan lastiği onarmada asla fitili tavsiye etmemektedir. Fitil lastikte balansa yol açmakta ve daha da önemlisi sağlıklı bir yama olmadığı için, hem lastiğin içindeki havayı kaçırmakta hem de seyir halinde bu kaçak sebebiyle lastiğin aniden inmesine yol açabilmektedir. Ölümcül kazalara yol açabilme ihtimaline karşı lastik üreticileri mantar yamaları tavsiye etmektedir.

5-Lastiklerin ömrü ne kadardır?

Lastik üreticilerinin verdiği rakamlar 40.000 km ile 50.000 km arasındadır fakat lastiğin katettiği yol haricinde, lastiğin bir de süre olarak ömrü bulunmaktadır. Her lastiğin üzerinde DOT numarası dediğimiz seri numarası ve üretim tarihi bulunmaktadır. Bu numaranın sonunda dört haneli bir rakam yer alır. Örneğin DOT numarasının sonunda 2206 rakamları bulunuyorsa, 06 lastiğin 2006 yılında, 22 ise 2006 yılının 22. haftasında üretildiğini belirtmektedir. Eğer lastiğinizin yaşı dört yıldan daha fazlaysa, kullanılamaz demektir çünkü lastik zamanla sertleşmekte ve üzerinde kılcal çatlaklar oluşmaktadır. Lastikler yolda seyir halinde giderken sürtünmeden dolayı bir ısı kazanmakta ve bu ısı neticesinde bir miktar genleşmektedir. Yaşlanan lastiğin üzerinde bulunan bu çatlaklar genleşme neticesinde yarılmaya sebebiyet verebilir. Bu nedenle lastikleri 40.000 km ila 50.000 km arasında ve dört yıl içinde yenilememiz, güvenlik açısından gereklidir.

6-Sabunla lastik parlatılır mı?

Otomobilini seven her kullanıcı aracını yıkadıktan sonra lastiklerinin de simsiyah durmasını, showroomdaki gibi parlamasını ister. Bu sebeple ya arapsabunu ya da bulaşık detarjanı gibi kimyasalları lastiklerin yanaklarına uygular. Fakat bu tür maddeler zamanla lastiklerin üzerinde kılcal çatlakların oluşmasına yol açmaktadır. Üreticiler bu tür uygulamalar yerine bilindik markaların, lastikler için üretilmiş, özel bakım ve parlatıcı köpüklerin kullanımını tavsiye etmektedir.

7-Yanaktan patlayan lastiğe yama yapılır mı?

Lastikler taban, yanak ve topuk gibi kısımlardan oluşmaktadır ve aralarında en zayıf bölge yanak kısmıdır. Sertçe girilen çukurlar, kaldırım kenarları lastiğin henüz yol yapmadan yıpranmasına sebep olur. Bu tür darbelerde genellikle en çok hasar alan kısım yanaktır (balon yapma, yarılma vs.). Lastik üreticileri yaralanan lastiklerde hiçbir şartla yanak kısmına bir müdahale yapılmasına izin vermemekte ve yanaktan yara alan lastiklerin kullanılmamasını tavsiye etmemektedirler.

8-Yeni lastik alınırken stepneden faydalanabilir miyiz?

Birçok kullanıcı otomobilinin lastiklerini yenilerken, daha önce hiç kullanmadığı ya da çok az kullandığı stepnesinden istifade etmek gibi bir yanlış yapmaktadır. Stepneyle aynı markada 3 lastik daha alınarak tasarruf yapılmaya çalışılmakta fakat bu işlem yapılırken, stepnenin bekleyen bir lastik olduğu ve son kullanım tarihinin büyük ihtimalle geçmiş olduğu unutulmaktadır. Tek bir lastikten tasarruf yapmaya çalışırken, hayatınızı tehlikeye atmış olursunuz. Bu sebeple stepne, sadece lastiklerden biri patladığında, bizi en yakın lastikçiye götürmek için kullanılmalıdır.

9-Lastik alırken nelere dikkat edilmeli?

Öncelikle doğru ebatta lastik almak çok önemlidir. Aracınızın orijinal ebadına sadık kalarak performans ve konfordan ödün vermemiş olursunuz. Her lastiğin üzerinde ebat, hız ve yük limitlerini bildiren harf ve sayılar bulunur. Örneğin lastiğin yanağında 175 /65 R14 82T yazıyorsa 175 taban genişliğini, 65 yanak ölçüsünü, R 14 jantınızın 14 inç olduğunu, 82 yük endeksini (82, lastik başına max 475 kg anlamına gelir) ve T narh ise lastiğin hız limitini göstermektedir (T grubu lastikte hız limiti 190 km/s). Lastiğinizi alırken hız ve yük endekslerine dikkat etmeniz önemlidir. Yük ve hız endeksi büyüdükçe lastiğin maliyeti ve fiyatı da artar. Salt ekonomik olsun düşüncesiyle, aracınız için tavsiye edilen hız ve yük limitlerinin altındaki lastikleri tercih etmeyin. Örneğin son yıllarda çok tercih edilen Fiat Doblo, Renault Kango gibi hafif ticari araçların lastik ebatları binek otomobillerle aynı fakat yük endeksleri faklıdır. Bu sınıftaki bir aracın lastiklerini yenilerken, sadece ucuz oldukları için standart yük limitlerinin altındaki lastikleri tercih ederseniz, hem lastiğin kullanım ömrünü kısaltmış olursunuz, hem de lastiğiniz standart değerlerde olmadığı için garanti şartlarına uymamış olursunuz. Hatalı kullanımda lastiğin garantisinin iptal olduğunu hatırlatmak isteriz.

10-Yeni lastikler önemi, yoksa arkaya mı takılmalıdır?

Lastik üreticilerinin son yıllarda yapmış olduğu araştırmalarda daha az kullanılmış lastiklerin arkaya takılmasının daha doğru olduğu ortaya çıkmıştır. Direksiyon aksamı ön lastiklere bağlı olduğundan, ön lastiklerden biri patlasa da sürücü araca yön verebilir. Fakat arka lastiklerden birinin patlaması durumunda, usta bir sürücü dahi aracı kontrol etmekte zorlanacaktır. Bu nedenle uzmanlar tarafından yeni lastiklerin arkaya takılması tavsiye edilmektedir.

11-Lastiklere eksik ya da fazla hava basılmasının zararı var mı?

Lastiğin içindeki doğru hava basıncı, hem aracın performansına, hem de lastiğin düzenli bir şekilde aşınmasına katkı sağlamaktadır. Araç seyir halindeyken lastiğin tabanının yere tam olarak temas etmesi gerekir. Eğer lastik basıncınız fazlaysa, bu orta kısımda düzensiz aşınmaya yol açar, tersi bir durumda yani eksik hava basıncı ise hem yuvarlanma direncini artırır (bu nedenle araç fazla yakıt tüketir) hem de lastiğin yanlardan düzensiz aşınmasına neden olur.

12-Uzun süreli park halinde lastiklere müdahale edilir mi?

1-2 haftayı aşan park etmelerde, aracınız sürekli lastiğinizin aynı noktasına baskıda bulunacağından dolayı, belirli bir süreden sonra taban kırılması dediğimiz olay gerçekleşecektir. Yani lastiğin içindeki teller bir müddet sonra kırılır ve kalıcı bir balans bozukluğu oluşur. Bu nedenle lastik üreticileri böyle durumlarda aracı park etmeden önce lastik hava basıncının 7.5 psi kadar artırılmasını tavsiye ederler.

LASTİK TAMİRİ

Günümüzde araç teknolojisinin çok gelişmiş olması ve araçların ayrılamaz bir parçası olan lastik teknolojisinin de doğal olarak gelişmesini sağlamıştır. Bu gelişim esnasında; binek araçlar dahil tüm kamyon ve iş makineleri lastiklerinin gövde yapıları değiştirilerek radial yapıya geçilmiş, artan hız ve emniyet koşulları sebebiyle üretilen lastiklerin yanak uzunlukları kısaltılarak lastik enleri genişletilmiştir. (165 R 13 yerine 185/70R 13 , 1100 R 20 yerine 315/80R 22.)

Tüm bu uygulamaların yanı sıra özellikle kamyon ve iş makineleri lastiklerinde tam çelik gövdeler oluşturulmuştur. Günümüz binek lastiklerinde ise, yanaklarda tekstil, tabanda ise genel olarak 2 kat çelik kuşaklı  yapı hakimdir.

Lastiklerin pahalı bir yatırım olması ve her ne kadar belli bir km/saat çalışabilmesi ön hesabıyla satın alınmaları;  doğru koşullarda kullanılmaması ve hasar gördüklerinde doğru tamir edilmemeleri halinde beklenen hesapları alt üst edeceği kaçınılmaz bir gerçektir. Özellikle araç işletmelerinde yakıttan sonra ikinci kalem harcama olan lastiklerin doğru kullanılmaması ve doğru tamir yapılamaması, ikinci sırada öngörülen harcamaların çok üzerine çıkacağı gerçeği unutulmamalıdır.

Lastiklerin doğru olarak tamir edilebilmeleri, lastiklerden beklenen performansın sağlanmasına katkı sağlayacağı gibi insan hayatı için de çok büyük önem arz etmekte olduğu bilinmelidir.

Günümüzde üretilen lastikler radilal ve bias olarak iki genel gurupta üretilmektedir. Yeni teknoloji kullanan üretici firmalar genelde radial yapı kullanmakla birlikte bazı ürünlerde bias yapıda lastikte üretmektedirler. Ancak ilerleyen zaman içerisinde tüm üretici firmaların radial yapıya geçeceği görülmektedir.

Lastikler tamir edilirken öncelikle lastiğin gövde yapısının bilinmesi gerekmektedir. Üretilen tüm radial lastiklerde “radial” yazısı lastik yanaklarında yazılı olduğu gibi gövdeyi oluşturan yapının içeriği de yine yanaklarda yazılıdır. Bias lastiklerde bu yazılar bulunmaz, bazı firmaların üretimlerinde sadece yanak ve taban …. kat olarak yer alabilir. Hasarlı lastiğin doğru tamir edilebilmesi için radilal veya bias yapının tespit edilmesi gereklidir. Bu tespit yapıldıktan sonra tamir işlemleri başlatılmalıdır. Lastiklerde, topuk bölgesi tamir edilemez bölgedir. Bu bölgede yalnızca uzman kişiler yüzeysel (Gövde yapısına asla dokunmadan) kauçuk tamirleri yapabilirler.

RADİAL TAMİR :

a-SICAK VULKANİZE (THERMOPRESS , OTOKLAV) İLE YAPILABİLECEK TAMİRLER;

Radyal lastiklerde tamir edilemez bölgenin dışında üç ayrı bölge bulunmaktadır. Yanaklar, Taban ve Omuz bölgeleri. Öncelikle hasarın bu üç bölgeden herhangi birinin içinde olduğu tespit edilmelidir. Eğer hasarlı bölge diğer bölgeye sarkıyorsa lastik tamir edilmemelidir. Bölgelerin içinde kalan hasarların ölçüleri (Hasarlı bölge kurallara uygun olarak temizlenip hazırlandıktan sonra) yara tamiri tablosundan bakılarak lastiğin tamir edilip edilemeyeceği belirlenmelidir. Çapraz katlı lastiklerde ise tamir edilemez bölgenin dışında kalan, lastik kat sayısıyla doğru orantılı olarak limit artışı gösteren bir sistem mevcuttur. Basit bir anlatımla yaranın birbirine en uzak mesafesi ölçülerek tablodan tamir limitlerine uygun olup olmadığı kontrol edilir.

RADYAL YAPI:

KONVASİYONEL YAPI

Özellikle Loder lastiklerinde tamir yapılırken konusunda uzman olan kişiler tamir limitlerine bazı tolerans  verebilirler ancak bu uygulama yapıldığında lastiğin mutlaka arka akslarda kullanılması gereklidir. Loderlerde arka lastikler genelde en fazla yükü durduklarında yüklenirler, buda maksimum motorun ağırlığıdır. Ülkemizde yaygın bulunan ve sıcak kaplama tabir edilen sistemlerde özellikle taban orta kısımlarının haricindeki hasarları bu sistemle tamir etmek genelde iyi sonuçlar vermemektedir. Bu sistemin gelişmişi olan “Double pres” sisteminde tamir riski diğerine göre minimum seviyededir.

Hasarlı bölgenin temizlenmesi/hazırlanması, özel teçhizat ve özel uzmanlık gerektirir. Kauçuğun yanmaması, gövdedeki hasarlı kısımların doğru temizlenmesi ve bu bölgeye uygulanacak malzemenin doğru seçimi, doğru uygulanması, lastiğin kullanımı esnasında çok önemlidir. Doğru yapılmış tamirli bir lastik ilk kullanım ömrünü tamamladıktan sonra gövdenin diğer kısımları da uygunsa tekrar kaplanabilme özelliğine sahiptir.

b-SOĞUK VULKANİZE TAMİRLER;

1-Mantar Tipi Malzemelerle Tamir. (Bu tip tamirler 90˚ hasar içindir ± 10˚)

Lastiklerde  çivi v.s gibi cisimlerin verdiği hasarların tamirinde kullanılırlar ancak bu tamir uygulaması yapılmadan önce üretici firmanın verdiği limitler ve lastik hız sınıflarına göre tamir edilebilecek bölge ve tamir edilebilirlik sınırları çok dikkatli tespit edilmelidir. Bu tespit yapıldıktan sonra lastik janttan mutlaka sökülmeli ve batan cismin başka bir bölgeye hasar verip vermediği ve lastiğin hava kaybı esnasında düşük hava ile veya havasız yürüme olup olmadığı mutlaka kontrol edilmelidir. Lastik içinde renk değişimi, pul şeklinde kauçuk dökülmeleri veya kırışmalar oluşmuşsa lastik tamir edilmeden yenisi ile değiştirilmelidir.

Tamir edilmeye uygun bir lastik ise;

Hasar görmüş yere, dıştan ve içten aksial ve radilal yönde çizgi çizilir. Batan cisim başka bölgelere hasar vermeden çıkartılır ve vulkanize işlemi için kullanılacak olan yapıştırıcı malzeme hasarlı bölgeye tatbik edilir. Bu işlem hasarlı bölgede oluşmuş paslanmaların daha kolay dışarı atılmasını sağlayacağı gibi çevre kirliliğinin de önüne geçer.
Uygun olan mantar yamaya göre seçilen elmas freze ile  hasarlı yere ;(Max: 2500 RPM) içten dışa üç kez delme işlemi uygulanır, daha sonra yine üç kez dıştan içe delme işlemi uygulanır. Delme işlemine hiçbir zaman dışarıdan içeri başlamaz. Delme işlemi tamamlandıktan sonra hasarlı bölge kontrol edilir ve herhangi bir pas v.s. olmadığından emin olunur.
Seçilen mantar yamanında kenar ortaları işaretlenir.(aksal/radial) yamanın merkezi yaranın merkezine gelecek şekilde yamanın lastiğin içinde kaplayacağı alan çizilerek işaretlenir. Aksial/radial çizgiler burada size yardımcı olacaktır.
Temizlenecek bölge yağ içermeyen temizleme solventi ile temizlenir .Maksimum 3500 RPM bir alet kullanılarak (36 grit raspa önerilir) çizilen bölgenin içi raspalanır. Raspalama tamamlandıktan sonra yumuşak bir tel fırça ile traşlanan bölgedeki kauçuk tozları temizlenir. Lastiğin içine yayılmış olan kauçuk tozları varsa başka kirlenmeler raspalanan bölge kirletilmeden temizlenir.
Önce freze ile temizlenmiş deliğe sonra yamanın yapışması için traşlanmış bölgeye ilaç tatbik edilir ve ilaç sürülen bölge yukarı gelecek şekilde lastik döndürülür. Kullanılan ilaçtan oluşan gaz havadan ağır olduğundan bu işlem yapılarak çıkan gazın dağılması sağlanmalıdır.
Gereken kuruma/bekleme süresi dolduğunda uygulanacak mantar yamanın ucu içeriden dışarıya doğru gönderilir ve dışarıdan uygun bir pense yardımı ile yamanın ortasında çukur oluşuncaya kadar çekilir ve bırakılır. Daha sonra merkezden kenarlara doğru uygun bir makara yardımı ile bastırma işlemi uygulanır.
Yamanın içte kalan kısmının tamamına ve traşlama esnasına oluşmuş raspa izlerini de içine alacak şekilde tabaka oluşturucu sürülür. Bu işlem lastiğin kullanımında hava kaybetmemesi çok önemlidir. Özellikle tubeless (içsiz ) lastiklerin iç kısmında bulunan ve lastiğe yapışık gibi görünen iç astar lastiğin hava sızdırmayan yegane parçası olduğundan en küçük bir işlem sonucunda bile tabaka oluşturucu malzeme uygulanmalıdır.
Dışarıya sarkmış mantar yama malzemesi 2-3 mm. yukarıdan kesilmeli ve kalan çıkıntı raspalanarak lastikle seviye edilmelidir. Lastik seviyesinde kesilirse kullanım süresinde lastiğin dış kısmında çukurlaşma görülebilir.
Bu sitemle yapılan tamirlerde ideal olanı 360˚ lastiğin 4 eşit parçaya bölünmesi ve her bölgeye bir adet tamir uygulanmasıdır. İkinci uygulama yapılırken bu dilimlere dikkat edilmeli ancak oluşan ikinci hasar diğer dilimin içinde dahi olsa iki hasar arası mesafe minimum 150 mm. olmalıdır.

2-80˚ DEN DÜŞÜK HASARLARIN SOĞUK VULKANİZE TAMİRİ,

Bu tip hasarlarda izlenmesi gereken en önemli yol, lastiğe batan cismin dışarıdaki başlangıç noktası ile içerideki çıkış noktası arasındaki mesafe hesaplandıktan sonra sıcak vulkanize yapılacakmış gibi tablodan tamir limiti kontrol edilir ve kullanılacak iç yama tespit edilir.
Aynı mantar yamadaki gibi hangi freze ile işlem yapılması gerekiyorsa o freze seçilir, yine lastiği içinden dışına doğru mantar yama uygulaması gibi üç kez içten dışa, üç kez de dıştan içe freze uygulanır. Uygulamaya başlamadan hasarlı yere ilaç uygulanmalıdır.
Yaranın başlangıç yeri ile çıkış yerinin arası merkez olarak işaretlenir. Aksiyal ve rdial yönde çizgi çizilir, yaranın merkezine yamanın merkezinin denk gelmesi sağlanır ve yamanın etrafı çizilerek işaretlenir.
Mantar yamaların tapasız olan tiplerinden uygun olanı seçilir ve içten dışa mantar yama uygulaması gibi tatbik edilir. Burada dikkat edilecek tek şey fitil kısmın bir bölümünün lastiğin iç tarafında bırakılmasıdır.
Yamanın işaretli olan alanı fitilin içte kalan çıkıntısıyla birlikte raspalanır. Ve ilaç tatbik edilir. Lastiği döndürme ve bekleme süresi aynıdır.
Seçilen yama yine merkezden kenarlara doğru makara yardımıyla yapıştırılır, tabaka oluşturucu yamanın kenarlarını kapatacak ve raspalı diğer kısımları da içine alacak şekilde sürülür. Bu işlemde yamanın yapısı gereği tamamen tabaka oluşturucu sürülmesine gerek yoktur.

Kaynak: www.goksusurucukursu.com

01 Ocak 2016 - 12:00
İlgili Terimler :
MENUYU KAPAT

Merhaba! İş Makinası ehliyeti hakkında tüm sorularınızı Whatsapp üzerinden cevaplayabiliriz.

Whatsapp Mesajı Gönder!